Alişan ŞANLI
Şehit Düştüğü
Tarih: 2
Şubat 2013
Şehit Düştüğü Yer: Ankara
Doğduğu Tarih: 1 Ocak 1973
Doğduğu Yer: Ordu ilinin Gürgentepe
İlçesinin Akören Köyünde
Mezar Yeri: Akören köy Mezarlığı, Ordu
1 Şubat 2013 tarihinde Feda Savaşçımız Alişan Şanlı tarafından dünya halklarının katili Amerika’nın Ankara Büyükelçiliği’ne girilerek feda eylemi gerçekleştirilmiştir... Amerikan Elçiliğine gerçekleştirilen feda eyleminde feda savaşçımız Alişan Şanlı şehit düştü.
Burası Anadolu, İsyanların, Halk Ayaklanmalarının Yurdu!
Burası Anadolu Dünya Halklarının Baş Düşmanı Amerika Defol!
Bu Vatan Bizim!
SİZİ KARARGAHLARINIZDA VURACAĞIZ
ALNINIZIN ÇATINDA PATLAYACAĞIZ
1 Şubat 2013 tarihinde Feda Savaşçımız Alişan Şanlı
(*) tarafından dünya halklarının katili Amerika’nın Ankara Büyükelçiliği’ne girilerek feda eylemi gerçekleştirilmiştir. Ankara Büyükelçilik Binası başta olmak üzere Amerikan elçilikleri dünyanın “en iyi korunan” binalarıdır. Ancak, feda bilinciyle donanan, halk ve vatan sevgisiyle dolu devrimci iradenin karşısında hiç bir güvenlik önlemi duramaz. Amerikan Elçiliğine gerçekleştirilen feda eyleminde feda savaşçımız Alişan Şanlı şehit düşerken bir de Amerika’ya uşaklık yapan “güvenlik görevlisi” ölmüştür.
Eylemin Amacı: Dünya halklarının baş düşmanı olan Amerikan Elçiliğine yönelik eylemin amacını bir avuç işbirlikçi Amerikan uşakları dışında tüm dünyada kime sorulsa bir eksik, bir fazlasıyla benzer nedenleri sıralayacaktır.
1-Amerika ezilen bütün dünya halklarının baş düşmanıdır. Irak’tan Afganistan’a, Libya’dan Suriye’ye, Mısır’a... dünyanın dört bir yanında halkların akan her damla kanından doğrudan sorumludur. Amerika Birleşik Devletleri Savunma Bakanlığı tarafından yayınlanan bir rapora göre Amerika’nın dünyanın 39
ülkesinde toplam 823 adet üssü 240 bin askeri bulunuyor. Bütün bu üsler dünya halklarının iyiliği için değil, dünya halklarını daha fazla köleleştirmek içindir.
1970’lerden beri THKP-C’den bugüne dünya halklarının başdüşmanı Amerika her zaman öncelikli hedefimiz olmuştur. Amerika’dan hesap sormak ezilen dünya haklarına karşı devrimci enternasyonalist görevimizdir.
Sadece son 10 yıl içinde 1.5 milyon Iraklı’nın, onbinlerce Afganistanlı’nın, 50 bin Libyalı’nın katledilmesinden ve halen Suriye’de ve dünyanın dört bir yanında akmakta olan kanın doğrudan sorumlusudur.
2- Ülkemiz 1950’lerde Adnan Menderes’le birlikte Amerika’nın yeni-sömürgesi yapılmıştır. Menderes’ten bugüne gelmiş geçmiş tüm iktidarlar Amerika adına ülkemizi yönetmiş, halkımıza kan kusturmuşlardır. Başbakan Tayyip Erdoğan ise bugüne kadar gelmiş geçmiş en işbirlikçi başbakandır. Amerika’nın Ortadoğu’yu yeniden şekillendirme saldırısında ülkemizi emperyalistlerin ve işbirlikçilerinin savaş karargahı haline getirmiştir. Bu karargahın komutanı Amerika’dır...
3- İşbirlikçi iktidarlar vatanımızın 35 milyon metrekaresini Amerika ve NATO’nun üssü yapmaştır. Vatan topraklarımızın 35 milyon metrekaresine girmek kendi halkımıza yasaktır. Kürecik’deki Füze Radar sistemine karşı çıktığı için bugün onlarca devrimci hapishanede tutsaktır, ve yargılanmaktadır.
4- Halkımız Amerikan ve işbirlikçi tekeller aracılığıyla iliklerine kadar sömürülmektedir. Ülkemizin yeraltı, yerüstü tüm zenginlikleri başta Amerika olmak üzere emperyalistler tarafından yağmalanmaktadır. İşsizliğimizin, açlığımızın sorumlusu başta Ameriak olmak üzere onun uşağı AKP iktidarıdır. Açlıktan, hastalıktan, iş cinayetlerinden, intiharlardan ölen her insanımızın sorumulsu Amerika ve onun işbirlikçisi AKP iktidarıdır.
5- Amerika dünya halklarının katili olduğu gibi ülkemizde de yüzlerce devrimcinin doğrudan katilidir. 12 Mart, 12 Eylül Cuntalarının doğrudan sorumlusu Amerika’dır. İşkencelerde, hapishanelerde, sokak ortalarında, ülkemizin dağlarında yüzlerce devrimcinin katledilmesinden doğrudan sorumludur.
6- 12 Temmuz1991’de 10 Devrimci Sol kadrosunun katledilmesinde oligarşinin ölüm mangalarının başında doğrudan görev almıştır.
7- 122 insanımızın şehit düşmesine neden olan F Tipi Hapishaneler politikası Anadolu topraklarından devrimcileri yok etmek için Amerika ve AB emperyalistleri tarafından oligarşiye dayatılan bir politikadır. Amerika,122 İnsanımızın katledilmesinden ve halen F
Tiplerinde devam eden tecrit politikalarından doğrudan sorumludur.
Amerika’nın tüm suçlarını burda saymak elbette mümkün
değildir. Bu eylem ezilen, sömürülen 6 milyar dünya halklarının hesabıdır.
HALKLARIN KATİLİ AMERİKA! HALKLARIN ÖFKESİNDEN KURTULAMAYACAKSINIZ!
Libya saldırısından sonra Amerika Eski Dışişleri Bakanı
Hilarry Clinton senatoda ifade verirken “sizi temin ederim ki dünyanın en
güvenli yerleridir Amerikan elçilikleri...” diyor.
Yanılıyor!
Feda savaşçılarını gözardı ediyor bunu söylerken.
Bunları söylediği gün bir feda savaşçımız o çok korunaklı “kalelerine “
giriyor Dünya halklarının katili Amerika’nın.
Yeni Amerikan dışişleri bakanının yemin eder etmez
geleceği ilk ülke Türkiye... Daha yemin etmeden ülkemize geleceği belli
olmuş. Neden? Ülkemizi çok sevdikleri için mi? Hayır; ülkemizi dünya halklarına
saldırmak için kendi toprakları gibi görüyorlar. AKP iktidarını Ortadoğu
halklarına karşı açtıkları savaşta maşa olarak kullanıyorlar. Yeminini eder
etmez gelip uşaklarına talimatlarını verecek, onun için geliyorlar ülkemize...
Hayır! Burası Anadolu topraklarıdır. İsyanların, halk
ayaklanmalarının yurdudur. Bu vatan bizim, Amerika’nın ve işbirlikçilerinin
değil. O kadar kolay değil, elinizi kolunuzu sallayarak gezemezsiniz
topraklarımızda.
Yüksek güvenlikli elçilikleriniz sizi koruyamaz.
Vatanımızı işgal etmenin, halkımıza zulmetmenin bedeleni ödemek zorundasınız.
Katiller, dünya halklarının öfkesinden korunmak için
Bingazi’de Amerikan elçisinin cezalandırılmasından sonra 29 ek önlem almış. 29
değil 129 önlem de alsanız halkların öfkesinden kurtulamayacaksınız.
Karargahlarınızdaki sığınaklar, Obama’nın özel talimatlarıyla yaptırdığınız en
güvenlikli odalarınız sizi koruyamadı, koruyamayacak...
Ancak, size bir önerimiz var: 29 güvenlik
önlemi işe yaramadı, 30. önlem olarak önerimizdir: ÜLKEMİZDEN DEFOLUP
GİDİN! BU VATAN BİZİM!
Aksi durumda halkların öfkesinden korunmak için
“güvenlik” paranoyağı olacaksınız. Tekrar ediyoruz; üslerinizi,
füzelerinizi, patriotlarınızı alıp ülkemizden defolup gidin.
AMERİKAN UŞAĞI ERDOĞAN’I DA UYARIYORUZ!
Amerika’ya uşaklık yaparak suçlarınıza yeni suçlar
ekliyorsunuz. Aldığınız güvenlik önlemleri sizi de kurtaramaz. Korumaları
değiştirmek, zırhlı araçlar almak, arabaların altına kameralar koymak sizi
kurtarmaz. Senin emrinle devrimcilere, sosyalistlere saldırılıyor. Halkın en
meşru, en demokratik talepleri senin talimatlarınla gaz bombalarıyla, coplarla,
terörle bastırılıyor. Senin talimatlarınla Kürt halkı katlediliyor. Senin
talimatlarınla insanlarımız linç ediliyor. Yalanlarla, komplolarla devrimci
demokrat insanlar tutuklatılıp onlarca yıl ceza yağdırılıyor. Sizin
işkencelerinize, katliamlarınıza, yağma ve talanınıza karşı çıktı diye, AKP’ye
muhalefet yaptı diye gözaltına alınıp tutuklanıyor devrimciler. Siyasi
linçlerle hapsediliyor... Buna sessiz kalmayacağız. Senin güvenlik
önlemlerin ölümü göze almış savaşçılarımızı engelleyemez. Bizim savaşçılarımız,
Amerikan desteği kesilince süklüm, püklüm olan sümüklü generallerinize benzemez.
Her savaşçımız feda ruhu taşıyan bir sıra neferidir. Bu nedenle vazgeçin,
devrimcilere sosyalistlere komplolar kurmaktan vazgeçin.
AKP milletvekilleri, istifa edin, bu zülme, devrimcilere
sosyalistlere kurulan komplolara ortak olmayın.
AKP çatısı altında halka komplo kurmaya zulmetmeye devam
ederseniz bedeleni ödeyeceksiniz.
İSTİFA EDİN !
“Başkentin en sıkı korunan caddesi cehenneme döndü”
diyor haberler... Siz daha cehennem görmediniz... Biz o cehennemden
geldik.... 19 Aralık katialamı cehenneminden geldik... Halen ne olduğu
belli olmayan gazlarla diri diri insanlarımızı yaktığınız cehennemden... Sizide
o cehennemin dibine göndereceğiz...
HALKIMIZ!
Eylemin arkasından binbir yalan ve demagojiyle eylemin
meşruluğunu karartmaya çalışacaklardır.
EYLEMİMİZ AMERİKA’NIN YENİ SÖMÜRGESİ OLAN VATANIMIZIN
BAĞIMSIZLIĞI İÇİNDİR!
Vatanımız AKP iktidarı tarafından karış karış satılıyor.
AKP iktidarı tarafından tam bir yağma ve talan sürüyor. Amerikan, İsrail,
İngiliz, Fransız, Alman, İtalyan ajanları ülkemizde cirit atıyor. Bugün kimse
ülkemizin bağımsız olduğunu iddia edemez. Vatanını seven hiç kimse AKP
iktidarının Türkiye halklarının hükümeti olduğunu, Erdağan’ın da Türkiye
halklarının başbakanı olduğunu söyleyemez. Başbakan Tayyip Erdoğan ve
bütün olarak AKP iktidarı Amerika’nın maşası olarak Ortadoğu halklarına karşı
kullanılıyor.
Suriye’nin nasıl kimler tarafından yönetileceğine Suriye
halkları karar verir. AKP iktidarı emperyalizme boyun eğmeyen Esad iktidarını
devirmek için emperyalistlerin uşaklığını yapıyor. Suriyeli
işbirlikiçi çapulcuları topraklarımızda eğitip silahlandırıp Suriye halkını
katletmek için geri gönderiyor.
Suriye halklarıyla, Türkyie halkları kardeştir.
Emperyalistlerin çıkarları için topraklarımızın Suriye’ye karşı kullanılmasını
sitemiyoruz.
Dünya halklarının baş düşmanı Amerika olduğu için
Amerika’ya karşı direnenleri desteklemek devrimcilerin, dünya halklarının
görevidir.
Onun için DHKP-C olarak Irak’ın işgaline karşı çıktık ve
Amerikan işgalcilerinin karşısında Irak halkının yanında yer aldık. Afganistan
da yine işgalcilerin karşısında işgalcilere karşı direnen Afgan halklarınını
destekledik. Libya’da Kaddafi’nin yanında olduk. Bugün Libya’da gerçekler çok
daha açık biçimde ortadadır. Libya petrolü için emperyalistler 50 bin
Libyalı’yı katlettiler. Suriye’de ve Mali’de yaptıkları da aynısıdır.
BİZ DEVRİMCİYİZ!
HALKIMIZ VE VATANIMIZ İÇİN CANIMIZI FEDA EDİYORUZ
Bu ülkede devrimcilerden başka vatansever yoktur.
İster Fetullahçı olsun ister AKP’li “milli görüşçü”ler İslamcı geçinenlerin
hepsi de Amerikan işbirlikçileridir.
Yine “Ülkücü, milliyetci” geçinen faşistler de
onyıllardır halka ve devrimcilere karşı Amerika ve işbirlikçilerin
tetikçiliğini yapmışlardır. Hepsinin de islamcılıkları, milliyetçilikleri
sahtedir.
BURJUVAZİNİN İSE VATANI YOKTUR? Kapitalizmin emperyalist
aşamasıyla birlikte burjuvazi tüm ulusal özelliklerini yitirmiştir. Onun vatanı
paradır, sömürüdür, kardır... Vatanseverlik kuru bir toprak parçasını sevmek
değildir. Vatanın bağımsızlığını, halkın özgürlüğünü savunmaktır vatanseverlik.
Vatansever olmanın ölçüsü, anti-emperyalist olmaktır. Ve Vatanın bağımsızlığı
için savaşmaktır.
HALKI VE VATANI İÇİN CANINI FEDA EDENLER SADECE
DEVRİMCİLERDİR.
SAVAŞIMIZ EMPERYALİZME KARŞI BAĞIMSIZLIK, KAPİTALİST
SÖMÜRÜYE KARŞI SOSYALİZM, FAŞİZME KARŞI DEMOKRATİK TÜRKİYE İÇİNDİR!
Bugün Kürt milliyetçileri ve reformizm emperyalizmden
bağımsız olunamayacağını savunuyor. Onun için bağımsız Kürdistan hedefiyle yola
çıkan Kürt milliyetçi hareket 90’lardan beri bu hedefinden vazgeçmiş ve
kurtuluşu emperyalizmle ve oligarşiyle uzlaşmakta aramaktadır. Gerçek şudur ki,
dünyanın hiç bir yerinde emperyalistler halklara kan ve gözyaşından başka bir
şey vermemiştir. Emperyalistler halkların kurtuluşunu asla sağlayamaz. Bugün
Kürt halkının kurtuluşu emperyalizm ve işbirlikçileriyle uzlaşmaktan değil,
Türkiye halklarıyla birlikte emperyalizme karşı savaşmaktan geçmektedir.
ONUN İÇİN TÜRK, KÜRT, LAZ, ÇERKEZ TÜM ULUS VE
MİLLİYETLERDEN HALKIMIZ ANTİ EMPERYALİST, ANTİ OLİGARŞİK, BAĞIMSIZ, DEMOKRATİK
TÜRKİYE İÇİN EMPERYALİZME VE İŞBİRLİKÇİLERİNE KARŞI SAVAŞALIM!
ALİŞAN ŞANLI VATANIMIZIN BAĞIMSIZLIĞI VE HALKIMIZIN
KURTULUŞU İÇİN ŞEHİT DÜŞMÜŞTÜR!
Alişan Şanlı Ordu ilinin Gürgentepe İlçesinin
Akören Köyünde,1 Ocak 1973 tarihinde doğdu. Yoksul bir köylü çocuğu olan
Alişan, ilkokul mezunu olup küçük yaşta lokantalarda çalışmaya başladı.
Bulaşıkçılıktan başlayarak aşçılığa kadar birçok işte çalıştı. Askerden
geldikten sonra 1994 yılında hareketimizle ilişki kurdu. Alişan 1990
Atılımından etkilenmiş ve başından itibaren Silahlı Propaganda Birlikleri’nde
yer alma hayali kurmuştur. Özgeçmişinde bu hayalini şöyle ifade ediyor: “Bir
gün İstanbul’a gidip örgütü bulmayı ilçede çalışırken kafama koymuştum.
Kızıldere ve Mahirler’in devamı bir örgüt olması büsbütün etkiledi beni. Bizim
oralarda Mahir Çayanlar ve Kızıldere çok konuşulup anlatılırdı.”
Alişan daha çocukluğunda Mahirler’i dinleyerek
büyümüştür. Hareketimizle tanıştıktan bir süre sonra da hayalini kurduğu
SPB’lerde görevlendirilmiştir.
1997 yılında halk düşmanlarından hesap sorduğu bir
eyleminden sonra tutsak düştü. 19 Aralık katliamına kadar Ümraniye
hapishanesinde Özgür Tutsaktı. Tutsaklığı kendini daha da geliştirdiği bir okul
olarak değerlendirdi. F tiplerine karşı başlayan Büyük Ölüm Orucu Direnişinde
1. Ekiplerde yer aldı. 19 Aralık katliamında yanıbaşında şehitler verdi. Katliamdan
sonra götürüldüğü Kandıra F Tipi Hapishanesinde de Ölüm Orucuna devam
etti. Her türlü saldırıya rağmen Ölüm Orucu direnişini bıraktıramayan devletin,
zorla tıbbi müdahale ile sakat bıraktığı yüzlerce tutsaktan birisi de Alişan
dı.
ZORLA MÜDAHALE İLE ÖLÜM ORUCUNU BIRAKMASINI SAĞLAMAYA
ÇALIŞTIKLARI ALİŞAN'A ÜÇ ŞEYİ UNUTTURAMADILAR
1- Parti Cepheli olduğunu
unutturamadılar!
2- Düşmanının emperyalizm
ve oligarşi olduğunu unutturamadılar!
3- Parti Cephe savşaçısı
olduğunu ve düşmndan hesap sorması gerektiğini unutturamadılar!
Ve, düşmanın direnişi bitirmek için başvurduğu “tahliye
rüşveti” ile tahliye olduktan sonra Alişan, Küçükarmutlu’da direnişine devam
etti.
5 Kasım 2001’de polsin Küçükarmutlu’ya dışarıda süren
ölüm oruçlarını bitirmek için yaptığı katliam saldırısında 4 yoldaşı gözünün
önünde yakılarak katledildi.
Ali Şan’ın Armutlu katliamından sonra örgütünden tek
talebi vardı. Savaşçı olarak görev alıp düşmandan hesap sormak istiyordu. Bunun
için Alişan hızla iyileşti ve görev aldı. Şehit düştüğü güne kadar çeşitli alan
ve birimlerimizde disiplin ve inançla görevlerini yaptı.
O, “Sırtı lacivert hamsilerin ve mısır ekmeğinin onuru
için bir türkü söyler gibi ölebilen” hırçın karadenizimizin yiğit evladıdır...
ALİŞAN ŞANLI’NIN NASIL FEDA SAVAŞÇISI OLDUĞUNU
MEREK EDENLER! ÖĞRENMEK İÇİN EMPERYALİZMİN VE OLİGARŞİNİN ZULÜM POLİTİKALARINA
BAKMALIDIR!
F tiplerinin mimarı başta Amerika ve AB
emperyalistlerdir.
122 devrimci F tiplerinde emperyalizmin tecrit
politikaları sonucunda katledildi.
Alişan F tipi politikalarınızın iflasıdır. Alişanlar’ı F
tiplerinde bitiremediniz.
Operasyonlarla, katliamlarla, F tipleriyle Anadolu
topraklarından devrim umudunu yok edemediniz. Yüzlercemizi sakatlayarak
hafızamızı yok ettiniz ama düşmana olana öfkemizi kinimizi yok edemediniz.
Sınıf bilincimizi yok edemediniz. Amerikan emperyalizminin tüm dünya
halklarının baş düşmanı olduğunu unutturamadınız.
Sizin elinize bir avuç kömüre dönmüş yoldaşlarınızın
bedeni verildi mi? İşte Seyhan’ın kömürleşmiş resminin önünde İbrahim
Çuhadar’dan sonra bu kez de Alişan var: Bakın Alişan ne diyor: “19 Aralk’ın
katillerinden ve özellikle Amerikan emperyalizminden hesap sormak için öfke
doluyum. Ulusal onurumuzun ayaklar altına alındığı, vatanımızın Amerikanın
açıktan hizmetine sunulduğu bir dönemden geçiyoruz. Biz yaşıyorken, Amerikan
ajanları, katilleri ülkemizde rahat dolaşamamalı, 90’ları yaşatmalayız onlara”
Konuşan Alişan değil, Seyhan’ın diri diri yaktığınız
kömürleşmiş bedenidir.
Alişan, diri diri yaktığınız yoldaşlarının hesabını
sormak için 1 Şubat 2013’de Amerikan elçiliğinin önünde konuştu.
VE BUNDAN SONDA VATAN HAİNLERİNİN OLDUĞU HER YERDE
ALİŞANLAR’IN BEDENLERİ KONUŞACAK!
AMERİKAN UŞAKLARI, İŞBİRLİKÇİLER...
BIRAKIN DEMAGOJİ YAPMAYI! BIRAKIN YALANLARI!
ALİŞAN’NIN KONUŞAN BEDENİNİ DİNLEYİN!
HALKIMIZA ZULMETMEKTEN VAZGEÇİN!
DEVRİMCİLERE DEMOKRATLARA AYDINLARA, SANATÇILARA VE AKP
MUHALİFİ OLAN HALKIN HER KESİMİNE SALDIRMAKTAN VAZGEÇİN!
AMERİKAN UŞAKLIĞINDAN VAZGEÇİN!
TOPRAKLAKIMIZI EMPERYALİZMİN ORTADOĞU HALKLARINA KARŞI
KULLANDIRMAKTAN VAZ GEÇİN!
VE SİZ DÜNYA HALKLARININ BAŞ DÜŞMANI!
HİÇ BİR GÜVENLİK ÖNLEMİ FEDA RUHUYLA DONANMIŞ
DEVRİMCİLERE KARŞI SİZİ KORUYAMAZ!
BU TOPRAKLAR ANADOLU TOPRAGIDIR. İSYANLARIN HALK
AYAKLANMALARININ YURDUDUR!
BU VATAN BİZİM, VATANIMIZDAN DEFOLUN!
SİZİ EN GÜVENLİKLİ KARARGAHLARINIZDA VURACAĞIZ!
KAHROLSUN AMERİKA VE İŞBİRLİKÇİLERİ
ORTADOĞU ORTADOĞU HAKLARININDIR!
ORTADOĞU’DAN KANLI ELLERİNİZİ ÇEKİN
YAŞASIN TAM BAĞIMSIZ TÜRKİYE
KURTULUŞA KADAR SAVAŞ!
Devrimci Halk Kurtuluş Cephesi
(*)Dip Not: Alişan Şanlının vasiyetidir:
“Nufusta ismim Ecevit, muhtar olan amcam beni nufusa yazdırmış ve bu ismi
vermiş. Anam Babam Alişan koymuşlar ismimi ben resmi işlemler dışında
kullanmadım. Hep söylemişimdir bizim kayıtlarımıza Alişan olarak geçmesini ve
öyle anılmak istiyorum.”
(Yukarıdaki
özgeçmiş bilgileri, DHKC Basın Bürosu'nun 2
Şubat 2013 Tarihli, 402 No’lu Açıklamasından alınmıştır.)
***
Hakkında
Daha Geniş Bilgi İçin...